Taksirle Adam Öldürme Nedir?
TCK’ya göre taksir; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle kanuni tanımda belirtilen neticenin öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. 765 sayılı TCK’da yer alan taksirli adam öldürme kavramı, 5237 sayılı TCK’da öldürme olarak değişmiştir.
Bu doğrultuda taksirli öldürme, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, öngörülmeyen neticeyle insan öldürme fiilidir.
Taksirle Adam Öldürme Cezası
Taksirle öldürmenin temel şekli olan taksirle adam öldürme suçu ile taksirle adam öldürme cezası TCK m. 85’te düzenlenmiştir. Buna göre;
Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Taksirle Adam Öldürme Trafik Kazası
Ölümlü trafik kazaları çoğunlukla taksirli adam öldürme suçu kapsamında değerlendirilir. Ancak 5237 sayılı TCK ile getirilen düzenlemeyle, trafik kazalarında, taksirin normal hali yanında bilinçli taksir ve hatta olası kast kuralları uygulanabilmektedir.
Bilinçli Taksirle Ölüme Neden Olma
TCK m. 21’de kast, m. 22’de de taksir tanımlaması yapılmıştır.
Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. Bilinçli taksirle öldürme suçu bakımından da söz konusu hüküm uygulanacaktır.
Bilinçli Taksirle Ölüme Neden Olmanın Cezası
Basit taksirle insan öldürmenin cezası TCK m. 85’e göre iki yıldan altı yıla kadar hapis iken, bilinçli taksirle adam öldürme cezası bu miktar üzerinden üçte birden yarısına kadar artırılacaktır.
Basit Taksirle Ölüme Sebebiyet Verme
TCK m. 22’de taksir, m. 85’te de basit taksirle ölüme neden olma suçu düzenlenmiştir. M. 22’ye göre, taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.
M. 85’e göre, taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Taksirle Adam Öldürme Suçu Şikayet Süresi
Bazı suçlar şikayete tabi olsa bile öldürme suçu şikayete tabi değildir. Bu nedenledir ki, taksirle adam öldürme suçu şikayet süresi yoktur. Re’sen soruşturma yapılabilen suçlardandır.
Taksirle Ölüme Neden Olma Zamanaşımı
TCK m. 66’da zamanaşımı süreleri düzenlenmiştir. Maddeye göre;
Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi beş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda on beş yıl geçmesiyle düşer.
Taksirli ölüme neden olma temel suçunun cezasının üst sınırı 6 yıl olduğundan, zaman aşımı süresi on beş yıldır.
Taksirle veya Bilinçli Taksirle Ölüme Neden Olma Suçunda Görevli Mahkeme
Taksirle veya bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunda görevli mahkeme, suçun işlendiği yer asliye ceza mahkemesidir.
Taksirle Adam Öldürme Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi
TCK m. 50’ye göre genel kural, kısa süreli (en fazla bir yıllık) hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak taksirle adam öldürme cezası taksire dayalı olduğundan, dördüncü fıkraya göre, hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz.
Taksirle Adam Öldürme HAGB
CMK m. 231/5’e göre; sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Taksirle adam öldürme suçlarında da diğer koşulların varlığı halinde HAGB kararı vermek mümkündür.
Taksirle Adam Öldürme Yargıtay Kararları
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 04.07.2022 gün ve 2017/751 E., 2022/517 K. sayılı kararı
Yerel Mahkemece, olayın gerçekleşmesinde asli kusurlu olan sanık hakkında hükmolunan 4 yıl hapis cezasının; “Sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, hapis cezasının caydırıcılığı dikkate alınarak sanığa verilen cezanın TCK’nın 50/4. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine yer olmadığına” şeklindeki gerekçeyle adli para cezasına çevrilmemesine karşın, sanığın sosyal ve ekonomik durumuna bir kez daha vurgu yapılmak suretiyle "Sanığın sosyal durumu, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları” biçimindeki gerekçeyle bu kez TCK'nın 62. maddesinin uygulanması nedeniyle çelişkiye neden olunduğu kabul edilmelidir.
Öte yandan TCK’nın 85/1. maddesi gereğince 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçta, temel cezanın 4 yıl olarak tayin edilmesinin isabetli olup olmadığına ilişkin ilk uyuşmazlık bakımından sanığın tali kusurlu olduğu sonucuna varılması nedeniyle TCK'nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ölçütlerden "suçun işlenmesindeki özellikler" üzerinde durularak hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceği hususunun yeniden değerlendirilmesinde de zorunluluk bulunmaktadır.
---------------------------------------
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 26.05.2022 gün ve 2017/258 E., 2022/381 K.
sayılı kararı
Sanıkla ... ailesi arasında çıkan tartışmanın hiçbir aşamasında olaya dahil olmayan maktul ile sanık arasında olaydan öncesine dayalı husumet iddialarının uyuşmazlığa konu olayla ciddi manada bağdaştırılmaktan uzak olması, sanığın minibüsün direksiyonuna geçerken telaş ve panik hâlinde olduğuna dair savunmalarının olayın oluş şekline daha uygun olması, sanığın minibüsü ilk hareket ettirdiği sırada, başını öne eğerek aracı kullandığını ve babasının direksiyona müdahale etmesi nedeniyle aracın direksiyonun hâkimiyetini yitirerek kamyonetin sol ön çaprazından park hâlindeki araca vurduğunun tanık beyanlarında ifade edilmesi, ilk çarpışma anı ile maktulün aracın altından sol kolunun kopması nedeniyle kurtulup sürüklendikten belli bir mesafe sonrasında yol üzerinde bulunduğu ana kadar sanığın 1-2 ... gibi kısa süre içinde geri gelerek olay yerinden hızla aracı yola koyup hızla uzaklaşmaya çalışması karşısında, sanığın maktulü öldürme kastıyla savunmasının aksine hareket ettiğinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı, Sanığın aracı geri alıp yoluna devam etmek istediği sırada; köylülerin uyarılarını duyduğu kabul edilse dahi; bu uyarıları, olayın verdiği heyecan, panik ve telaşla, tehlikeli biçimdeki sürüşü sonucunda köy meydanında bulunan insanlardan birisine çarparak ölümüne sebebiyet vereceğini öngörmesine rağmen, olursa olsun umursamazlığı ile hareket ettiğini gösteren başkaca bir delil olmaması nedeniyle “olası kastla” hareket ettiğinin de dosya kapsamındaki delillerden hareketle kabul edilmeyeceği, Ancak, Ehliyeti olmayan ve olay günü alkol aldığı iddia edilmesine rağmen bu hususta aracı idare edemeyecek derecede alkollü olduğu ispatlanamayan sanığın, arkadaşı ...’e ait minibüsün direksiyonuna geçerek bir an önce olay yerinden kaçmak istemesinin, bu sırada aracın hâkimiyetini sağlayabileceğine ve babasını hastaneye götürebileceğine dair kendisine olan güvenle hareket etmesinin, sanığın bu hâliyle başkaları açısından tehlikeli olduğunu öngörse de kimseye zarar vermeden aracı kullanabileceğine dair kendine duyduğu güvenle “nasıl olsa bir şey olmaz” düşüncesiyle direksiyonun başına geçmesi, kamyonete çarptıktan çok kısa bir zaman dilimi içinde yoluna devam etmesi şeklindeki kusurlu davranışlarının bilinçli taksirle maktulün ölümüne sebebiyet verme suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.
-----------------------------
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 17.05.2022 gün ve 2019/88 E., 2022/351 K sayılı kararı
Olaydan sonra yapılan ölçümde sanığın alkolsüz olduğunun belirtilmesi, olay sırasında sanığın aracı güvenli bir şekilde kullanmasına engel olacak miktarda alkollü olduğuna, yasal hız sınırının çok üzerinde bir süratle seyrettiğine yahut bilirkişi raporunda belirtilen dışında bir kural ihlali yaptığına ilişkin bir herhangi bir tespitin yapılamayışı karşısında sanık ...'ın olay gecesi çarptığı ...'ın ölümüne taksirle neden olduğu, sanığın eyleminin taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçunu oluşturduğu, Yerel Mahkeme direnme gerekçesinin isabetli olduğu kabul edilmelidir.