Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

 Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlar Nelerdir?

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap, İkinci Kısım, 6 Bölümünde düzenlenmiştir. 
Cinsel suçlar nelerdir? Cinsel suçlar, 4 maddede düzenlenmiştir;
  • Cinsel saldırı md. 102
  • Çocukların cinsel istismarı md. 103
  • Reşit olmayanla cinsel ilişki md. 104
  • Cinsel taciz md. 105
  • Cinsel Saldırı Suçu ve Cezası (TCK md. 102)

Cinsel saldırı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesinde cinsel suçların en ağır hali olarak düzenlenmiştir. Cinsel saldırı, Kanun’da yer alan tanımıyla, cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl etmektir. Cinsel saldırı suçunun temel şekli cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlalidir. Cinsel dokunulmazlığa suçlar arasında en ağır cezayı öngören cinsel saldırı suçu cezası, 5 yıldan 10 yıla kadar hapistir. Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, hapis cezası 12 yıldan az olamaz.

102. maddede belirtilen ağırlaştırıcı hallerin varlığı halinde ceza yarı oranda artırılır. Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde faile iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası (TCK md.103)

Cinsel istismar suçu, çocuklar açısından ayrı bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. Çocukların cinsel istismarı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinde kaleme alınmıştır. Çocukların cinsel istismarı, çocuğun bir erişkin ya da yaşça daha büyük kimse tarafından cinsel doyum elde etmek amacıyla istismar edilmesi olarak tanımlanabilir. Cinsel suçlar arasında önem arz eden cinsel istismar suçu cezası, 8 yıldan 15 yıla kadar hapistir. Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza 18 yıldan az olamaz. Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur. Maddede belirtilen özel hallerde faile verilecek ceza yarı oranda artırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, 5 yıldan az olamaz. 

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu ve Cezası (TCK md. 104)

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 104. maddesinde düzenlenmiştir. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar arasında yer alan, 15 yaşını tamamlamış çocuğa karşı işlenen suçun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapistir. Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Cinsel Taciz Suçu ve Cezası (TCK md 105)

Cinsel taciz suçu nedir? Cinsel taciz suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesinde düzenlenmiştir. 
Cinsel taciz, sözle, beden diliyle veya her türlü iletişim aracıyla gerçekleştirilen, kişinin kişisel özgürlüğünü ihlal eden, rızasına dayanmayan, cinsel içerikli davranışlardır. Cinsel taciz suçu cezası, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır. Fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz. Maddede belirtilen özel ağırlaştırıcı hallerin varlığı halinde ceza yarı oranda artırılır.

Cinsel Suçlar Şikayete Tabi mi?

Cinsel suçlar ağırlık derecesine göre farklılık göstermektedir.
Diğer hallerde şikayet aranmamakla birlikte aşağıda belirtilen hallerde soruşturma yapılması şikayete tabidir.
  • Vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilen cinsel saldırı fiilinin eşe karşı işlenmesi,
  • Sarkıntılık düzeyinde kalmış çocuk istismarı failinin çocuk olması,
  • 15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunulması
  •  Cinsel taciz.
Cinsel Suçlarda Mağdur Beyanı Yargıtay Kararları

Cinsel suçlarda mağdurun beyanı büyük önem taşımaktadır. Genel olarak mağdur iddiasına itibar edilmekle  birlikte, mağdur beyanının yeterli görülmediği Yargıtay kararları da vardır. Aşağıdaki kararlar buna örnektir.

Ceza Genel Kurulu, 23.06.2022, 2018/409 E., 2022/479 K.

Makul bir neden olmadığı hâlde üzerinden uzun bir süre (beyana göre 3-4 yıl) geçtikten sonra olayın adli makamlara intikal ettirilmesi, mağdurun savcılıkta alınan beyanında 5-6 yaşlarından 11-12 yaşlarına kadar sanığın kendisine cinsel istismarda bulunduğunu ve özel bölgesine birden çok kez dokunduğunu söylemesine rağmen Mahkemede sanığın 7-8-9 yaşlarında kendisine istismarda bulunduğunu ve özel bölgesine bir kere dokunmak istediğini beyan ederek hem olayın geçtiği zaman diliminde hem de sanık tarafından yapıldığı iddia edilen eylemlerin niteliğinde ve niceliğinde çelişkiye sebep olunması, bu bakımdan mağdurun anlatımlarının aşamalarda istikrar göstermemesi, sanığın savunmalarında kardeşiyle sürekli dalga geçtiğini, ona hakaret ettiğini, 2-3 ay önce de çok kötü şekilde onu dövdüğünü, bu nedenle kendisine iftira attığını beyan etmesi, sanık ... mağdurun kardeşleri olan tanıkların da husumete varacak boyuttaki geçimsizliğe ilişkin sanık savunmalarını doğrulamaları, mağdurun cinsel istismara ilişkin olayları ablası tanık ...'ye anlattığını beyan etmesine rağmen tanık ...'nin mağdurun kendisine bir şey anlatmadığını söyleyerek mağdurun beyanını teyit etmemesi, mağdurun ileri sürdüğü cinsel istismara ilişkin olayı gören ve mağdur beyanlarını doğrulayan herhangi bir tanık bulunmaması, sanığın tüm aşamalarda suçu inkar etmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; mağdurun belirsiz ve çelişkili olan, tanık anlatımları, tıbbi veriler ve somut delillerle desteklenmeyen soyut beyanı dışında sanığın atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından sanığa atılı çocuğun basit cinsel istismarı suçunun sabit olmadığı kabul edilmelidir.
---------------------------
Ceza Genel Kurulu, 22.06.2022, 2021/381 E., 2022/466 K.

Aralarında daha önce yaşanan bir husumet bulunmayan katılan mağdurenin sanığa iftira atmasını gerektirecek bir nedenin bulunmaması, katılan mağdurenin soruşturma ve kovuşturma aşamasında verdiği beyanlarının istikrarlı olması ve uyumluluk göstermesi, olayın derhal adli mercilere intikal etmesi, sanığın aşamalarda katılan mağdurenin, kendisine iftira atmasını gerektiren bir neden ortaya koymasına yönelik çelişkili anlatımlarda bulunması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın katılan mağdureye yönelik eyleminin sabit olduğunun kabulü gerekmektedir.

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar Yargıtay Kararları

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda Yargıtay kararları uygulamaya yön vermektedir.
Aşağıdaki kararlar örnek niteliğindedir.

Ceza Genel Kurulu, 29.06.2022, 2021/96 E., 2022/500 K.

Sanıkla mağdurenin aynı mahallede oturdukları, olay günü sanığın . Gıda isimli ... yerinde alışveriş yapmak için bulunduğu esnada mağdurenin de aynı ... yerine geldiği, ilgili ... yeri kamera kaydı incelemesine göre; sanığın, mağdureyi her iki eliyle yüzünün iki yanından tutarak durdurduğu ve alnından öpüp sarıldığı, sarılma devam ederken sol eliyle mağdurenin sırtına hafif şekilde dokunduğu, sağ eliyle yüzünü sever şekilde okşayarak mağdurenin başını göğsüne yasladığı, bu sırada ... yeri sahibi tanık ...'nun ilgilenmekte olduğu kasadan ayrılarak market dışarısına çıktığı, sanığın sağ eliyle, mağdurenin çenesinin altından tutup dudağından bir kez öptüğü, daha sonra mağdurenin sol göğsünü tutarak aşağı ve yukarı doğru salladığı, çene altını tekrar sağ eliyle tutarak mağdurenin başını kendisine çevirdiği, yanağı ile dudağının birleştiği noktadan tekrar öptüğü ve tekrar mağdurenin sol göğsünü tutarak çocuğu aşağı doğru salladığı anlaşılan olayda;
Sanığın eylemlerinin kendi içerisinde süreklilik göstermeyen kesintili, kısa süreli ve devamı bulunmayan nitelikte olması, belli bir yoğunluğa ulaşmayan sarılma eylemlerini gerçekleştirmesi ve eylemlerin gerçekleştiği yerin diğer insanların da bulunduğu bir ... yeri olması nedeniyle sanığın eylemlerini uzun süre devam ettirmesinin hayatın olağan akışına uygun bulunmaması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanığın eylemlerinin TCK'nın 103. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi kapsamında kalan sarkıntılık suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir. Bu itibarla Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığın eylemlerinin TCK'nın 103. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi kapsamında kalan sarkıntılık suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
------------------------

Ceza Genel Kurulu, 11.05.2022, 2021/170 E., 2022/338 K.
Mağdur kollukta, yaklaşık 2-3 ay önce sanığın kendisiyle anal yoldan ilişkiye girdiğini, annesinin eve gelmesi üzerine sanığın kendisini bıraktığını beyan etmiş ise de sonraki beyanlarında sanığın kendisiyle anal yoldan ilişkiye girdiğine yönelik bir anlatımı bulunmaması, ... Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü tarafından düzenlenen tutanakta “tecavüz girişimi eylemlerinde bulunduğu” şeklinde ifadeye yer verilip anal yoldan ilişkiye girildiğine yönelik açıklamanın olmaması, anılan tutanakta imzası bulunan ve mağdurun olayı ilk defa anlattığı tanık ...’nun mağdurun kendisine “sanığın kendisine anal yoldan cinsel organını sokmak istediğini ancak başaramadığını, anal yoldan ilişki için çok denemeler yaptığını, bir gün deneme yaparken annesinin eve geldiğini, tam başaramadığını söylediğini” beyan etmesi, yine tutanakta imzası bulunan tanık T’in mağdurun kendilerine “sanık ile ters ilişkiye girdiğine yönelik bir şey söylemediğini” ifade etmesi, tanık ...’ın da anal yoldan ilişkiye yönelik bir beyanının olmaması, mağdurun annesi tanık G’in kollukta, yaklaşık 1 yıl önce eve geldiğinde sanığın mağdurun arkasından kıyafetlerini çıkarmadan sürtündüğünü gördüğüne yönelik beyanda bulunması, adli muayene raporuna göre mağdurun anal yoldan ilişkiye girdiğini gösterir bir semptom tespit edilmemesi, mağdurdan alınan sürüntü örneklerinde sanığa ait genotipe rastlanılmaması karşısında; mağdurun kolluktaki beyanı ile tanık beyanlarının çeliştiği, anal yoldan ilişkinin tamamlandığına yönelik tanıkların herhangi bir anlatımı olmadığı, mağdurun annesi tanık ...’in de anal yoldan ilişki anını görmediği ve beyanında sadece kıyafetler üzerinden sürtünmekten bahsettiği, anal yoldan ilişkiye girildiğini gösterir başkaca tanık beyanı, rapor vb. delilin de dosyada mevcut olmadığı anlaşılıp, somut delillere dayanmayan anlatımlarla mahkûmiyet hükmü kurulamayacağından, sanığın mağdura yönelik nitelikli cinsel saldırıda bulunduğuna ilişkin her türlü şüpheden uzak bir delil elde edilememesi nedeniyle sanığa atılı nitelikli cinsel saldırı suçunun sabit olmadığının, sanığın eylemlerinin bir bütün hâlinde zincirleme şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.