Ağır Ceza Avukatı Olmak
Cezalar, toplum düzenini bozma derecesine göre derecelendirilmiş, en çok düzeni bozduğu varsayılan suça en ağır ceza, daha az düzeyde düzeni bozduğu varsayılan suça da daha az ceza verilmesi yolu öngörülmüştür. Cezaların ağırlığına göre mahkemeler şekillenmiş, ağırlıklarına göre ağır ceza, asliye ceza mahkemeleri derecelendirilmiştir. Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay da mahkemelerce verilen kararları denetleme görevini yerine getirmek üzere kurulmuşlardır.
Ağır Ceza Avukatı Sıfatının Mevzuattaki Yeri
Önceki yazılarda dile getirildiği üzere, her ne kadar mevzuatta ceza avukatı, ağır ceza avukatı, Ankara veya başka yer ağır ceza avukatı gibi sıfatlara yer verilmemişse de halkın beklentisine paralel olarak bu sıfatlar uygulamaya yerleşmiştir. Bunun nedeni kanaatimce insanların her konuda olduğu gibi avukatlıkta da uzmanlaşma aramalarıdır.
Ağır Ceza Avukatı ve Uzmanlık
Hasta olan bir kişi önce aile doktoruna gider. Şayet sorun daha ayrıntılı, ileri düzeyde incelemeyi gerektiriyorsa hasta bu sefer sorununa göre, dahiliye, kulak burun boğaz, kalp, ortopedi gibi uzmanlık kazanmış doktorlara gidip derdini aktarır ve çözüm bulmaya çalışır. Elbette her doktor asgari düzeyde temel bilgilere sahiptir. Ancak doğaldır ki belli bir uzmanlık konusunda kendini geliştirmiş olan bir doktorun belli ve kendi uzmanlık alanına giren bir sorunu gidermekte daha etkin olması kaçınılmazdır.
Avukatlıkta da durum benzerlik göstermektedir. Her avukat hukuk mezunudur ve asgari düzeyde temel bilgilere sahiptir. Ancak kendini belli bir konuda geliştirmiş bir avukatın o konu hakkında daha çok bilgiye sahip olması ve dolayısıyla daha çok katkı sağlaması doğaldır. Bu nedenledir ki belli bir hukuki sorun yaşayan insanların bir kısmı uzmanlık sorununun konusuna göre o konuda uzmanlaşmış avukat arayışına girmektedir. Öğrencilik döneminden meslekte gelinen son aşamaya kadar her zaman uzmanlaşmayı savunan bir avukat olarak kendimi özellikle ceza ve daha da ötesi ağır ceza alanında geliştirmeye yöneldim. Yargıçlık döneminde hukuk yargıçlığından ceza yargıçlığına veya savcılığa geçişi ya da tam tersi atamaları hep eleştirmişimdir. İster uygulayıcı ister savunma makamında avukat olsun hukukun her biriminde uzmanlaşma daha doğru sonuca varmada önemli rol oynayacaktır.
Ağır Ceza Avukatı Olmada Uzmanlığın Önemi
Gerek ağır cezalık suçlardan verilen kararlarla ilgili Yargıtay’da çalıştığım dönemde gerekse ağır cezalık davalara bakan bir avukat olarak, başka bir ifadeyle halkın nazarındaki sıfatlandırmaya göre ağır ceza avukatı olarak ne yazık ki bir çok hata ile karşılaşmışımdır. Avukatlık yapmaya başladıktan sonra karşılaştığım ve zamanında dile getirilemeyen eksikliklerin dava sonucuna olan olumsuz etkilerini gördükçe mesleği yeniden sorgulama gereği duydum. Temennim ve beklentim odur ki, her avukat öncelikle kendisine bir alan seçmeli ve o alanda uzmanlaşma yoluna gitmelidir. Uzmanlaşma belki fakülte aşamasında başlamalı, en azından staj döneminde buna önem verilmelidir. Gerekirse barolar tarafından eğitim ve ekonomik konuda destek olunmalı, uzmanlaşma teşvik edilmelidir.
Ankara'da Ağır Ceza Avukatı Olmak
Özellikle taşrada görülen dava tarafları gözünde Ankara’dan avukat bulmak büyük önem taşımaktadır. Bunun da nedenini, muhtemelen Yargıtay’ın Ankara’da olmasıdır. Bu nedenle çevreden Ankara’da ceza avukatı veya hukuk avukatı araştırmasına girilebilmektedir.
Ankara’da avukat olmanın bu açıdan farklı bir baskısı oluşmaktadır. Bu beklentinin karşılanabilmesi açısından uzmanlık önemlidir. Özellikle ağır cezaların verildiği davalarda avukatın rolü büyüktür. Yapılan soruşturmayı doğru yönlendirme, yargılama sürecinde eksiği tamamlama ve mahkemeye yardımcı olma, istinaf ve temyiz aşamalarında eksiklikleri ortaya çıkarıp vurgulama açısından uzmanlık büyük önem taşımaktadır.
Ağır Ceza Avukatı Olarak Uzmanlaşmanın Sonuçları
Yukarıda açıklanan sorumluluk bilinci içinde büromuzda özellikle ceza ve hatta ağır ceza alanında uzmanlaşmayı uygun gördük. Elbette he tür hukuki sorunu çözmekte yardımcı olmamız söz konusu olabilir ama en çok kendimizi geliştirdiğimiz alan başta ağır ceza ve ceza davaları olmak üzere, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, idari soruşturma, idari yargı ve ceza davalarına (haksız fiile) dayalı tazminat davalarıdır. Bu nedenle çevrede bize özellikle ağır ceza avukatı gözüyle bakılması doğaldır.
Ağır ceza ile karşılaşan özellikle tutuklu ve hükümlülerin en önemli beklentilerinden biri de avukatıyla iletişim kurması, avukat tarafından aydınlatılmasıdır.
Ağır Ceza Avukatı ile Tutuklu Hükümlü İlişkisi
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında yasanın 59. maddesinde, hükümlünün, avukatlık mesleğinin icrası çerçevesinde avukatları ile vekâletnamesi olmaksızın en çok üç kez görüşme hakkına sahip olduğu; avukat ile görüşmenin, tatil günleri dışında ve çalışma saatleri içinde, konuşulanların duyulamayacağı, ancak güvenlik nedeniyle görülebileceği bir biçimde yapılacağı belirtilmiştir.
Yasaya göre, görüşme sırasında; hükümlünün avukatına veya avukatın hükümlüye verdiği belge veya belge örnekleri, dosyalar ve aralarındaki konuşmaya ilişkin olarak kendilerinin tuttukları kayıtlar incelenemez; hükümlünün avukatı ile yaptığı görüşme dinlenemez ve kayda alınamaz.
Ağır Ceza Avukatının Güven Uyandırmasının Önemi
Avukatın haklarının bilincinde olarak davranması, müvekkili ile arasındaki ilişki açısından büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalı ki bir avukatın ciddi bir ağır ceza ile karşılaşan müvekkiline katkı sağlaması ancak kanıtlarla beslenmesi, konu hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olması ile olanaklıdır. Bu bakımdan müvekkiliyle yapılacak görüşme çok önemlidir. Görüşmenin gizliliği kuralı ile belge alış verişi serbestliği avukatın bilgi donanımı için şarttır. Yasayla getirilen bu güvence avukatlar tarafından kullanılmalıdır.
Ağır cezalık davalara bakan avukatların adalete olan katkılarının doruk seviyeye ulaşması bakımından uzmanlaşmanın teşvik edilmesi dileğiyle...